Dolar
38,8039
Euro
43,1826
© 2025 Trenton News - Türkiye'de Yaşanan Haberler
Haber Yazılımı: Aladağ Bilişim

BDDK'dan bankalara kritik faiz hamlesi: yüzde 15 sınırı ne anlama geliyor? İşte tüm etaylar!

BDDK'dan bankacılık faiz riski için yeni düzenleme! Standart rasyo yüzde 15'e düşürüldü. Bankaların faiz şoklarına karşı ekonomik değer değişimini ölçen bu yeni kuralın detayları, hesaplama yöntemleri ve bankacılık sektörüne etkileri.

Yayınlanma
Güncelleme
6 Dk Okuma Süresi

Bankacılık sektörünü yakından ilgilendiren önemli bir gelişmeyle, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankacılık hesaplarından kaynaklanan faiz oranı riskinin yönetimine ilişkin yeni bir düzenlemeyi kamuoyuna duyurdu. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Bankacılık Hesaplarından Kaynaklanan Faiz Oranı Riskinin Standart Yaklaşımla Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik" ile sektörde yeni bir dönem başlıyor.

Finans.mynet.com'dan alınan habere göre; Bu yeni yönetmelik, bankaların bilançolarında yer alan hem bilanço içi hem de bilanço dışı pozisyonlarından kaynaklanabilecek faiz oranı dalgalanmalarına karşı ne kadar hassas olduklarının standart bir metodoloji ile ölçülmesine ve bu risklerin etkin bir şekilde değerlendirilmesine yönelik temel usul ve esasları belirliyor.

Bu Yeni Düzenleme Tam Olarak Neyi Değiştiriyor?

Yeni yönetmelikle getirilen en dikkat çekici değişiklik, bankaların hem konsolide bazda hem de konsolide olmayan (solo) bazda uymakla yükümlü oldukları bankacılık hesaplarından kaynaklanan faiz oranı riski standart rasyosunun %20 seviyesinden yüzde 15'e indirilmesi oldu.

Bu indirim, bankaların faiz oranı risklerine karşı daha temkinli bir duruş sergilemelerini ve sermaye yeterliliklerini bu yeni orana göre ayarlamalarını gerektirecek. Ayrıca, bu standart rasyonun hesaplanması sırasında, bankacılık hesaplarındaki pozisyonlardan katılma hesabı kaynaklı olanların BDDK tarafından belirlenecek özel bir oranda dikkate alınacağı da yönetmelikte belirtilen önemli bir detay.

BDDK

Bankacılık Hesaplarındaki Faiz Oranı Riski Nasıl Ölçülecek ve Değerlendirilecek?

Yönetmelik, standart yaklaşım çerçevesinde ekonomik değer değişimi (Economic Value of Equity - EVE) hesaplamasına ilişkin genel hükümleri detaylandırıyor. Bu hesaplamada temel prensip, faize duyarlı olduğu belirlenen tüm pozisyonlardan kaynaklanacak gelecekteki bütün nakit akışlarının dikkate alınmasıdır. Bu kapsamda değerlendirilecek pozisyonlar ise şöyle sıralanıyor:

  • Çekirdek sermayeden indirilmesi gereken varlıklar,
  • Maddi duran varlık kalemleri,
  • Maddi olmayan duran varlık kalemleri,
  • Hisse senedi yatırımları dışında kalan ve bankacılık hesaplarında izlenen tüm aktif kalemler,
  • Çekirdek sermaye haricindeki tüm pasif kalemler,
  • Ve bilanço dışı kalemler.

Yönetmelik ayrıca, ekonomik değer değişimi hesaplaması sırasında izlenmesi gereken adımları da açıkça tanımlıyor. Buna göre, faize duyarlı olan bilanço içi ve bilanço dışı tüm varlık ve yükümlülüklerin yeniden fiyatlanacak olan tüm nakit akışları, ilgili para birimi veya faizle bağlantılı emtia bazında, standartlaştırılmaya uygun olduğu ölçüde ilgili vade dilimlerine yerleştirilecek. Bu yerleştirme işlemi yapılırken, faiz oranlarına ilişkin marjların da nakit akışı hesaplamasına dahil edilmesi zorunlu tutuluyor.

BDDK

Ekonomik Değer Değişimi Hesaplamasında Hangi Unsurlar Dikkate Alınacak?

İçerisinde gömülü olan veya olmayan otomatik faiz oranı opsiyonaliteleri barındıran finansal araçların değerlerindeki değişimler, yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca hesaplanacak bir eklenti tutar uygulanarak ekonomik değer değişimi hesaplamasında göz önünde bulundurulacak. Standartlaştırılmaya uyumlu olmayan pozisyonlar ise özellikle vadesiz mevduatlar ile gerçek kişi ve perakende müşterilere ait olan ve erken kapanma riski taşıyan vadeli mevduatlar ile erken ödeme riski bulunan sabit faizli kredileri içerecek şekilde tanımlanmıştır. Eğer perakende müşteri mevduatının faiz riski yapısı, gerçek kişi müşteri mevduatının faiz riski yapısıyla uyumlu değilse, bu perakende müşteri mevduatı, "diğer kişi mevduatı" kategorisinde değerlendirilecek.

Çekirdek Mevduat ve Erken Ödeme/Kapanma Riskleri Nasıl Yönetilecek?

Gerçek kişi ve perakende müşteri mevduatları arasında, ilgili hesapta düzenli nakit akışı olanlar veya ilgili hesaba faiz işletilmeyenler "hareketli mevduat" olarak sınıflandırılacak. Bu koşulları sağlamayanlar ise "hareketli olmayan mevduat" olarak kabul edilecek. Bankaların, son 10 yıllık tarihsel verilerini kullanarak her bir vadesiz mevduat sınıfı için bir çekirdek mevduat oranı hesaplaması gerekecek. Eğer bu 10 yıllık veri mevcut değilse, banka elindeki tüm veriyi, kendi içsel olarak belirleyeceği ihtiyatlı bir marj çerçevesinde kullanabilecek. Çekilme olasılığı düşük kabul edilen mevduatın, faiz oranlarında yaşanabilecek önemli değişimler altında dahi yeniden fiyatlama olasılığı düşük olan kısmı "çekirdek mevduat" olarak, geri kalan kısmı ise "çekirdek olmayan mevduat" olarak ayrıştırılacak.

Gerçek kişi ve perakende müşterilere ait olan ve erken kapanma riski taşıyan vadeli mevduatlar ile erken ödeme riski bulunan sabit faizli kredilerdeki opsiyonalite ise iki aşamalı bir yaklaşımla ele alınacak. İlk aşamada, faiz oranlarının mevcut vade yapısı dikkate alınarak sabit faizli kredilerin erken ödeme oranları ve vadeli mevduatın erken kapanma oranları bankalar tarafından içsel olarak hesaplanacak. Bankanın bu oranları içsel olarak hesaplayamaması durumunda ise BDDK tarafından belirlenen oranlar kullanılabilecek.

Yeni Yönetmelik Ne Zaman Yürürlüğe Girecek ve Eski Düzenlemeye Ne Olacak?

Belirlenen azami oranlarda bir aşım meydana gelmesi durumunda; eğer son iki dönemde arka arkaya azami oranda bir aşım varsa ve son 12 aylık dönem içerisinde, son dönemdeki aşım da dahil olmak üzere, üç defa azami oranın aşıldığı tespit edilirse, bu şartlardan herhangi birinin varlığı halinde oluşan son dönem aşım tutarı, önemli sistemik sermaye yeterliliği standart oranının hesaplanmasında özkaynaktan indirilecek.

Bu yeni düzenleme kapsamında, "Bankacılık Hesaplarından Kaynaklanan Faiz Oranı Riskinin Standart Şok Yöntemiyle Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik" yürürlükten kaldırılmıştır.

Söz konusu bu yeni yönetmelik, 1 Ekim 2025 tarihinde itibarıyla yürürlüğe girecek. Yönetmeliğin konsolide esasa göre uygulanması ise 1 Nisan 2026 tarihinde başlayacak.

Bu Yüzde 15'lik Rasyo Bankalar İçin Neden Bu Kadar Önemli?

Bankacılık hesaplarından kaynaklanan konsolide ve konsolide olmayan faiz oranı riski standart rasyosu, bankaların maruz kalabileceği faiz oranı şoklarına karşı ekonomik değerlerinin ne kadar değişebileceğini gösteren kritik bir ölçüttür. Bu oranın yüzde 15'i aşması durumu, ilgili bankanın risk yönetimi uygulamalarının zayıf olduğuna işaret edebilir ve bu durum düzenleyici kurumlar tarafından bir müdahale gerekliliğini doğurabilir. Dolayısıyla, bankalar bu yeni orana göre risk profillerini ve sermaye yapılarını yeniden gözden geçirmek ve ayarlamak durumunda kalacaklardır.

Kaynak: finans.mynet.com